Gezi’den sonra Kürt sorununa bakış

Alara Kuset ⎜ Evren Kızılağaç ⎜Ümüt Aggül
Umut Sinan Özdemir ⎜ Uğur Şahin Umman⎜Özgün Çağlar

Gezi Parkı’nda yaşanan direnişin önemli etkilerinden biri de Kürt sorunu ile ilgili düşüncelerin sorgulanmaya başlanması oldu. Özellikle Lice’de yaşanan saldırı sonrası yapılan yürüyüşlere farklı kesimlerden insanların gelmesi, Gezi Parkı’nda bulunan kalabalığın bu konuda da tavır aldığını gösteriyor. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan gençler, Gezi direnişi sonrası  Kürt sorununa bakışının değişip değişmediği konusunda fikirlerini bizler ile paylaştılar.

oho typo tasarım

Murathan Mungan, Kürt sorunu konusunda Türkiye’nin doğusunda yaşayan insanların hafızasıyla, batısında yaşayan insanların hafızalarının bir olmadığını söyler. Çeyrek asrı geçen  savaş boyunca doğuda köyler yakılır, insanlar yurtlarından edilirken, şehirlerde Kürt halkı sokağa her indiğinde devlet şiddetine maruz kalırken , yaygın medyayı takip eden Türkiye’nin batısında yaşayan insanlar bu olanlardan haberdar  değildi.

Gezi Parkı direnişiyle birlikte Batıda yaşayanlar, Doğuda yaşayanların neler yaşadığına dair ufak da olsa bir fikir edinme imkanı buldu. İzmirli Zeynep, “Biz, Doğu’da Kürtlerin yaşadıklarını her zamanki medyadan izliyorduk.  O zaman farkında değildik. İnsanların orada yaşadığını biz burada yaşamıyorduk” diyor ve bundan sonra artık vicdanlı insanların Doğuda neler yaşandığını anlayabileceğini ekliyor.

Batıda  yaşayanların bir kısmı  olayları baştan beri yaygın medyadan takip ederken , Doğuda nelerin  yaşandığını bilmiyorlardı. Daha önceden ana akım medyanın kendisi için bir şey ifade etmediğini söyleyen Ankaralı Didem ise asıl meselenin, olayları baştan beri ana akım medyadan takip eden insanların artık fikirlerinin değişmiş olduğunu belirtiyor: “Yakın çevremden de biliyorum ki, bu olayla  birlikte ana akım medyada ne yalanlar söylediğini herkes görmeye başladı. İnsanlar dedi ki ‘Dibimizde yaşanan olayı nasıl gösterdiler, acaba oralarda neler  neler  yaşanmıştır. Ne acılar çekilmiş ve biz bunu görmemişiz.”

İzmirli Ümit ise Batılıların Kürtleri anlama konusunu şöyle özetliyor: ” Batıdakiler  Kürtlerin neden 2  tane çanak anten kullanmaya başladıklarını sorgulamaya başladılar.” Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, baştan beri Kürt coğrafyasında iki antenle çeken Roj TV, Nuçe TV gibi kanalların kapatılmasına yönelik açtığı davaların bir kez daha gündeme geldiği bu günlerde, Türkiye’deki medyanın geleceği de tartışılmaya başladı. Didem, insanların artık ana akım medyayı sorgulayacağını şu sözleriyle ifade ediyor:  “İnsanların çok büyük bir çoğunluğu bunu fark ettiği için prim vermeyecektir ana akım medyaya.”

Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda düzenlenen forumlardan çıkan görüşlerden bazıları şunlardı:

Forumda söz alan bir kadın: “Gezi Türkler için Kürt realitesini görme fırsatı oldu. Barış kapalı kapılar ardındaki görüşmelerle değil, halkların barikatlarda el ele mücadele etmesiyle gelir.”

Mehmet: “Gezi  halklarının doğa sevgisini gösterdi. Barış süreciyle çok alakalı. Halklar faşist diktaya karşı omuz omuza mücadele etti. Arkasının geleceğine inanıyorum.”

Varlık: “ Gezi Kürt sorununa bakış açımı değiştirmedi çünkü zaten ılımlı yaklaştığım bir meseleydi. Ama dindar insanlara karşı bakışımı değiştirdi. Dindarlara karşı çok önyargılıydım, hepsinin yobaz olduğunu düşünüyordum ama Gezi sayesinde bunun böyle olmadığını gördüm. Hepimiz ortak bir amaç için, daha iyi bir gelecek için mücadele ediyoruz. Yalnız Türkiye’nin değil, tüm dünyanın yaşadığı bir şey. Bu direniş global olmak zorunda. Endonezya’daki ormanların yakılması benim çocuğumu da etkiliyor.”

Emir: “ Kürt meselesinin Abbasağa’da konuşulması bir rahatlama. Ben bunu tahayyül edemezdim. Gezi parkı sayesinde bunları konuşup, diyalog kurabiliyoruz.”

Tankut: “ Bakışım değişti. Önceden anadilde eğitime karşıydım ama artık değilim. Fakat PKK’ya karşıyım.”

“ Devlet hepimizi kendi çıkarları için kandırıyor. İki taraf da acı çekiyor, insanlar ölüyor. Barışmak insan doğası gereği kolay değil çünkü öç almak istiyoruz ama ancak konuşarak bunu çözebiliriz. Forumlar bu olanağı sağlıyor.”

“ Herkes başka bir hikaye anlatıyor. Herkesin ortaya çıkıp açık açık konuşması lazım; barışmamız lazım.”

Deniz: “ Kürt meselesine bakış açım değişmedi çünkü zaten olumluydu. Ama toplumun değişti. Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye slogan atanlar bir noktadan sonra Mustafa Keser’in askerleriyiz dediyse bu çok önemli bir değişim.

Apolitik grup ulusalcıydı zaten, Gezi’den önce tek bildikleri siyasi figür Atatürk’tü.Ama artık BDP ve Öcalan bayraklarına bakışları değişti. İnsanlar Kürtlerin aniye 2 tane çanak antenleri olduğunu anlamaya, medyayı sorgulamaya başladılar. Herkes bilinçlendi, artık haber almak için TV’ye değil internete bakıyorlar.”

Alpay: “Apolitik kesim gerçekleri gördü.”

Taksim Gezi’den Lice’ye Destek